Ardı arkası gelmeyen gelişmeler gün içerisinde -belki de durmadan-bildirim olarak önümüze düşüyor. Ya da en azından sosyal medyaya girdiğimizde ana sayfamızda özellikle yapay zeka ile yapılmış onlarca iş görüyoruz. Bu gelişmelere her ne kadar seviniyor olsak da bir yandan da bu treni ıskalayacak gibi hissediyor da olabiliriz.
Olaylara böyle yaklaşmamak gerekir. Herhangi bir zeitgest durumunda önceliğimiz bir an önce içimizde yer alan ataleti atmak olmalıdır. Negatif düşünme metodolojisinden kurtularak “Nereden başlamalı?” sorusunu kendimize yapıcı olacak şekilde sormalıyız.
Olaylara negatif yaklaştıkça sorunlara çözüm odaklı bakmadığımız için gelişmeler -muhtemelen- gözümüzde git gide büyüyecek ve “artık çok geç, istesem de yakalayamam.” diyebilme ihtimali doğacaktır.
Peki nasıl yapacağım?
Öncelikle yeniliklere adım atabilmek için içimizdeki merak ve tutkuyu ortaya çıkarmalıyız. Bunun ilk deneyselliğini ortaya koyabilmek adına aşağıda bir müzik önerisi ile süreci başlatmak istiyorum. Müziği dinleyerek yazıyı okumaya devam edebilirsin. 🙂
Yeniliklere doğru yola çıktığımıza göre kendimize biraz soru sorarak süreci daha rasyonel hale getirebiliriz. İlk aşamaya 5N 1K ile başlamak her zaman süreci hızlandıracaktır.
- Kim öğrenmek istiyor?
- Ne öğrenmek istiyor?
- Neden öğrenmek istiyor?
- Ne zaman öğrenmek istiyor?
- Nerede öğrenmek istiyor?
- Nasıl öğrenmek istiyor?
Soruları ve cevapları uzun uzun düşünerek cevaplamak ile uğraşmayalım. Unutmayalım ki önemli olan hızlıca yola çıkmak. Yol aşama aşama olgunlaşarak şekillenecektir.
İlk cevaplarımızı aldıktan sonra artık bazı durumlar kafamızda canlanmış olmalı. Sırada ihtiyacımız olan iki şey var: Tutku ve merak!
Bu ikili ile yol boyunca süreci şekillendirebiliriz.
Ve yine unutulmamalıdır ki,
Dünya, tarih boyunca bir takım gelişmelere her daim maruz kalmıştır. Bunların kimi olumlu sonuçlar ortaya koyarken kimileri yıkım getirmiştir. Bugün gerçekleşen her gelişmenin de bir takım sonuçları olacaktır. Burada bu gerçeğe objektif yaklaşarak, bizlerin içindeki ataleti kenara bırakmak ve harekete geçmek önem arz edecektir.
Özellikle mükemmel olmayı beklemek büyük bir hata olacaktır. Örneğin, bu içeriği yazmaya başladığımda zihnimde rasyonel veriler yoktu. Sadece başlıktan yola çıkabileceğim bir tema söz konusu idi. Ve bir çok eksiğe rağmen içeriği oluşturmak istedim. Bunu herhangi bir konuda neden yapamayalım?
(Tabii öğrenme ve üretme sürecini sürekli olarak geliştirerek devam etme koşuluyla.)
O halde yola çıkmaya ne dersin?
Bir yanıt yazın